Rabbimizin son mesajı olan Kuranı Arapça orijinal kaynağından okumanın, anlamanın ve özümsemenin bereketine ulaşmak isteyenler için ve İslami ilimlerde bizzat orijinal Arapça hadis, tefsir ve fıkıh kaynaklarından istifade etmek isteyenler için Arapça öğrenmenin önemli bir sorumluluk olduğu aşikardır.
Çağımızda, kişisel ve uluslararası birçok ilişkide hem İngilizcenin hem de Arapçanın çok yaygın olarak kullanıldığını görüyoruz. Öyleyse, İngilizce ve Arapça bilmek önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu derece öneme sahip olan İngilizceyi ve Arapçayı öğrenmenin kendisine has zorlukları da vardır; fakat doğru çalışmayöntemleri uygulayarak, planlı ve programlı çalışarak bu zorlukların üstesinden gelinebilir. Farklı bir dil öğrenmek bir yana, ana dilinde bir şeyi öğrenmek isteyen kişinin bile kendisine has geliştirdiği bir çalışma yöntemi olmalıdır.
Ders çalışma yöntemleri konusunda herkes için geçerli olan bazı genel özellikler bulunmakla birlikte, kişiden kişiye değişebilen özellikler de vardır. Bu nedenle, herkesin kendisine özgü bir çalışma yöntemi olabilir ve "Şu ya da bu çalışma yöntemi daha iyi sonuç verir" demek pek de doğru değildir. Önemli olan, kişinin kendisi için en doğru, en iyi sonuç veren ve en pratik ders çalışma yöntemini bulabilmesidir. Burada dikkat edilmesi gereken, geri döndürülmesi mümkün olmayan zamanın en iyi şekilde kullanılması, en iyi ders çalışma yönteminin en kısa sürede uygulanmaya başlanmasıdır.Yabancı dil öğrenilirken göz önünde tutulması gereken unsurlar:
1-Lisanı iyi şekilde öğrenmek isteyen kişi İngilizceyi ve Arapçayı bir ders olarak görmekten vazgeçip, yabancı dili hayatının içine entegre edip ondan zevk almalıdır.
2-Kişi dil öğreniminde ne kadar çok duyu organını işin içine entegre ederse öğrenme süreci o kadar hızlı olur.
3-Kendinizi hedef dil ile ifade etmek o dilde düşünmenize yardımcı olacaktır.
4-Görsel ve işitsel imkanlardan azami şekilde yararlanılmalıdır. Çünkü bir kelimeyi ya da cümleyi ders kitabında bir çok kere görmek, aynı kelime ve cümleyi bir radyoda, ekranda, sinemada ya da bir insanla konuşurken birkaç kez duymanız veya bir dergi ve gazetede okumanız daha kalıcı olacaktır.
5-DİNLEME ile o dili ana dil olarak konuşan birisinin aksanına ve vurgusuna sahip olmak kolaylaşır. Dinleme için zamanımız yok demeyin,teneffüste, normalde sıra beklerken, pastanede, otobüs ya da tren istasyonunda, market kasasına doğru ilerlerken dinleyebilirsiniz.
6-Popüler müzik dinler gibi dinlememelidir. Her kelimeyi öğrenmek, anımsamak ve günlük yaşantınızda kullanmanız gerekir.
7-Öğrenmeyi sürekli kılmak ve öğrenileni tekrar etmenin çok büyük faydası vardır. Bunun için de;
Aklınıza takılan her şeyi yazıp yanınızda taşımayı alışkanlık haline getiriniz.
İngilizce ve Arapça ile ilgili bir şey okurken veya dinlerken anlamadığınız kelime veya deyimi not ediniz, altını çiziniz ve bunu öğrenmeye çalışınız. Bunları bilgi kartınıza yazınız. Bu da size bu karta tekrar baktığınızda bunların tekrar edilmesine yardımcı olacaktır.
Bilgi kartınızı işlerken kartın bir yüzüne bu kelimenin açıklamasını, eş-zıt anlamını ve cümle içindeki kullanımını diğer yüzüne ise gerekirse Türkçe anlamını yazınız.
8-Bir lisanı biliyorum demek ancak o lisan ile yaptığımız iletişim ile mümkün olur. Lisan demek konuşma demektir. Konuşma diğer dil becerilerinin en önemlisidir. Bu amaçla;
Öğrendiğiniz dili ana dil olarak konuşan bir insanla sohbet etmek gibi değerli bir fırsat yakaladığınızda sohbetten, sakın ola ki sohbete başlamadan önce sahip olduğunuz bilgi ile ayrılma hatası yapmayınız. Doğal konuşmacıdan bir eylemin veya fikrin ifade ediliş biçimini öğrenip benzer durumlarda aynı yapıyı kullanın.
Gerçek yaşama ait bilgileri ve diyalogları ezberleyin ve bu dili kullanan biri ile karşılaştığınızda bu tür cümle ve diyalogları kullanın. Bu size güven verecektir.
İnsan tabiatı gereği yanlış yaparım endişesiyle çok konuşmaz. Unutmayın öğrenmeye çalıştığınız bir dilde konuşmaya çalışmak ile o dili bildiği halde konuşmaktan çekinmek, Farklıdır. Bir süre sonra akıcı bir şekilde kısa konuşmalar yapmaya başladığınızda belli bir noktaya ulaştığınızı düşünüp çalışma gayret ve azminizden vazgeçmeyin.
En önemlisi günlük hayatınızda karşılaştığınız olayları öğrendiğiniz dilde nasıl söyleyebilirim şeklinde yaklaşım size çok büyük fayda sağlayacaktır.
2.DERS BİTİMİ EV/YURT ÇALIŞMASI
Ders bitiminde evinize yahut yurda gittiğinizde, o gün sınıfta neleri işlediklerinizi kitabınızdan veya not defterinizden sesli olarak okuyunuz. Anlamadıklarınızın üzerinde durunuz. Bir arkadaşınızla tartışın. İşlediğiniz konuların genel bir tekrarını yaptıktan sonra, öğretmen tarafından sizlere verilen ev ödevlerini yapın. Eğer öğretmen tarafından verilen başka bir ödev yoksa, bir sonraki üniteye hazırlık yapın. Tüm bunlar sizin toplam 4-5 saatlik bir ev/yurt çalışması yapmanızı gerektirecektir.
sesin art arda dinlenilmesi, yanılgılarımızın ortaya çıkması açısından yararlı olacaktır. Önce örnek alınan kimsenin sesini duyup ardından da kendi sesinizi kaydederseniz, ikisini birlikte dinleyebilirsiniz. Bunu, ses ve okuyuşunuzun kalitesinden memnun kalıncaya kadar sürdürebilirsiniz.Ayrıca konuşurken hata yapmaktan korkmamanız gerekir.O korku oldukça konuşamaz ve yeterli pratik yapamazsınız. Hata yaptıktan sonra doğrusunu kullanacak ve ilerleme kaydedeceksiniz.Unutmayınız ki kimse mükemmel değildir.
"Gayret bizden, Muvaffakiyet Allah'tandır"
Allah'tan destek alamayan bir eylem hedefine ulaşamaz.
وَمَا تَوْفِيقِي إِلاَّ بِاللّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ*
*Muvaffakıyetim "Başarım" ancak Allah'ın yardımı iledir. Ben sadece O'na tevekkül ettim ve sadece O'na yöneliyorum. Hud Suresi 88
(Allah'tan muvaffakiyet veya tevfik dilemek, "kendimiz için uygun olan"ı istemektir. Bunu biz bilemeyiz; Allah bilir. Çünkü bizim hayır bildiklerimizde şer, şer bildiklerimizde hayır olabilir. Talep ettiğimiz şeyin ağırlığı ile takatimiz arasındaki uygunsuzluğu göremeyebiliriz. Halbuki geleceği de bilen ve bütünü gören yalnızca Allah Tealâ'dır.)